7 Eylül 2014 Pazar

Motivasyon |Tıp Filmleri

Meram Tıp Fakültesine kayıt yapan arkadaşların yeni okullarının hayırlı olmasını diliyorum.

Yeni bir yolculuğa başlayacağınız Meram Tıpta belki tıbba olan yaklaşımınızı olumlu yönde etkileyeceğini umduğum bazı tıp filmleri var bu yazıda onları sizlerle paylaşacağım.Umarım biraz olsun sizlere tıbbı sevdirmiş olurum. 



Patch Adams

Özet & detaylar


Patch Adams, hayatın herkese biraz takdim ettiği dertlerden pek de nasibini almamış olan bir adamdır. İyimserliği öyle bir noktadadır ki, bu, etrafındakileri rahatsız etmektedir. Günün birinde tıp fakültesindeki hocalarından biri sinirli bir tavırla palyaço olmasını önerir. Patch Adams buna sıcak bakar. Ancak öğrenim gördüğü okulu bitirerek bir doktor olmayı da istemektedir. Patch, birçok unvana aynı anda sahip olacağı ilginç bir yolculuğa çıkmak üzeredir. Robin Williams’ın başarılı oyunu ile takdir topladığı filmin yönetmen koltuğunda daha sonraları Bruce Almighty ile daha fazla tanınacak olan Tom Shadyac oturuyor.


Tanrıyı Oynayanlar

Özet & detaylar


Büyük Buhran sırasında başlayan, cerrah Alfred Blalock ile siyahi asistanı Vivien Thomas'ın 34 yıllık ortaklıklarının hikayesi. İlk başta hademe olarak işe alınan Thomas, el becerisi ve kardiyolojiye duyduğu ilgi sayesinde Cerrah Blaloc'un araştırmalarının önemli bir parçası haline geliyor. Ancak dönemin ırkçı yaklaşımı Thomas'ı oldukça zorluyor. Kapalı kapılar ardında sorunsuz yürüyen bu ortaklık ilişkisi, beyazların hüküm sürdüğü kapıların ardında tam bir mücadeleye dönüşüyor.

Lorenzonun Yağı

Özet & detaylar


Nick Nolte adlı sinema emekçisi, bu büyük ustanın ikibinli yıllarla iyiden iyiye kendini gösteren, medyaya yansıyan alkol ve uyuşturucu sorunlarıyla kendisini dağıtmadan önce oynadığı nitelikli filmlerinden biridir Lorenzo'nun Yağı. Nolte, filmde gerçekten ustalıklı bir performans sergilerken, Susan Sarandon da bu filmle Oskar'a aday olmuştur. Gerçek bir hikayeden esinlenen Lorenzo'nun Yağı, 7 yaşına kadar herhangi bir rahatsızlık belirtisi göstermeyen normal bir çocuk olan Lorenzo Odone'nin bir gün aniden tuhaf bir hastalığın pençesine düşmesiyle gelişen olaylar ve ailenin mücadele azmi konu eediliyor. Küçük çocuk, bir süre sonra ani bayılmalar ve hafıza kayıplarıyla karşı karşıya kalacaktır. Bu musibetin adı ADL adı verilen tedavisi olmayan bir hastalıktır. Lorenzo için doktorlar da en fazla birkaç yıl ömür biçerler. Herhangi bir tıp bilgisi olmayan Augosto ve Michaela çifti çocuklarını kurtarmak için tüm zamanlarını tedavi konusunda bir umut bulmak için harcarlar. Yaptıkları araştırmalar sonucu hastalığın kandaki zararlı yağ asitlerinden olduğunu öğrenen çift, bir tedavi geliştirebilmek için her yolu denemeye başlar. Lorenzo's Oil, oğullarını kurtarmak için her türlü yolu deneyen ve buldukları tedavi tıp literatürüne giren Lorenzo Odone ve ailesinin gerçek yaşam hikayesini anlatıyor. En fazla 2 yıl yaşayabileceği söylenen Lorenzo'nun hastalığı, bu tedavi sayesinde daha fazla ilerlemedi ve Odone, 2008 Mayıs ayında 30 yaşında hayatını kaybetti. Film, dramatik konusunu oyuncuların üst düzey performansları sayesinde heyecanlı bir sinema filmine dönüştürmeyi başarırken, verdiği mesajla da sosyal bir sorumluluk görevini layığıyla yerine getiriyor.
Anestezi

Özet & detaylar


Clay adında biri, açık kalp ameliyatına girmek üzereyken anestezi işe yaramayınca uyanıyor ve her şey bir kabusa dönüşüyor. Paralize bir hala gelir ve uyanık olduğunu doktorlara bir türlü söyleyemez. Anesteziden ayılmış olması sonucu acıyı ve olayları duyar ve farkındadır ancak bedeni etki altındadır halen. Olaydan haberi olmayan ameliyathanedekiler işlerine devam ederlerken çaresiz Clay de kendi iç yolculuğuna çıkar. Psikolijik gerilim türündeki film, Momento ve Altıncı His filmleri ile karşılaştırılacak değerde görülüyor.
Bay Lazarescu'nun Ölümü

Özet & detaylar


Eric Rohmer?in ?Ahlak Üzerine Altı Öykü? (Six Moral Tales) serisinden ilham alan genç yönetmen Puiu, benzer bir şekilde Bay Lazarescu'nun Ölümü?nü Bükreş banliyölerinde geçen altı filmden oluşacak bir serinin ilk filmi olarak kurgulamış. 


Bay Lazarescu Bükreş'te bir apartman dairesinde tek başına, üç kedisiyle yaşayan 60'lı yaşlarında bir alkoliktir. Bir gece mide krampları ve bulantısıyla uyanınca acil servisi çağırır ve beklemeye başlar. Ambulans nihayet geldiğinde, Lazarescu'nun büyük şehir tıp dünyasındaki karanlık yolculuğu başlar; bir hastaneden diğerine sürüklenir, yanlış teşhis konur, tekrar teşhis konur, beklemeye alınır ve saatler ilerledikçe durumu kötüleşir. 


Neredeyse bir belgesel lezzetinde gerçekçi olan film, yönetmenin kendi tabiriyle televizyon dizisi ER ile Rohmer'i buluşturuyor ve bolca kara mizah da içeriyor. Film, eleştirmenlerce bir başyapıt olarak nitelendiriliyor; Bükreş dünyanın herhangi bir şehri, Bay Lazarescu ise pekala yan komşunuz olabilir.
Benim bildiklerim bu kadar sizlerin eklemek istedikleri olursa yorum olarak ekleyebilirsiniz..
İyi Seyirler..